1. Zarf bizatihi
  2. kendi başına, başlı başına, yalnız olarak, sırf.
    The wealth cannot bring happiness in itself:
    Sırf zenginlik mutluluk sağlamaz.
belli bir konuyu tamamen kapsayan tadilat veya zeyil (ek niteliğinde olmayan ; müstakil ; başlıbaşına bir bütün olan
başlıbaşına amaç oluşturma
zamanla iki misline çıkmak Fiil
eşsiz, eşi yok, bir tane.
As a cook she was in a class by herself: Aşçılıkta eşsizdi.
This
article stands in a class by itself.